Daha mahiyetini açıkça anlayamadığımız çok önemli bir şey toplumsal yapımızı ve
yaşantımızı hızla değiştirmektedir. Bugün batıda Information Technology olarak adlandırılan
bu teknolojik araç ve metotlar, buhar ve elektrik gücünün 19. ve 20. yy'da yaptığı
etkiyi günümüz toplumlarına yapmaktadır. Öyleyse, Bilişim Teknolojisi (BT) olarak
dilimize yerleşmiş olan bu teknolojiler ne yapıyor da toplumların yapısını ve yaşantısını
değiştiriyor ? Her gün gazetelerde, televizyonda, radyoda ve Internet’te Bilgi Çağı,
Bilgi Toplumu, Bilişim Teknolojisi, Bilgisayar, Internet vb gibi adlar altında tartışılan
ve aman kaçırmayalım uyarılılarıyla toplumsal beynimizin yıkanmaya çalışıldığı bu
olay nedir ? Teknolojik açıdan her şeyin mükemmel ve kaçırılmaması gerektiği söylenen
bu teknolojiler nelerdir? Toplumsal hayatımızla nasıl bir ilişkileri vardır ? Dahası
Bilişim Teknolojileri ile toplum arasında ne tür diyalektik bir ilişki vardır ?
BT sosya-kültürel hayatımızı yozlaştırıyor mu, yoksa yaşam tarzımızı çeşitlendirip
geliştiriyor mu ? BT ulusal sınırları yok ederken, uluslar arası kuruluşların yönetimini
kolaylaştırıp, ulusal devletimizin dibini mi kazıyor ? O halde yeni uluslar arası
ilişkiler BT tarafından nasıl etkileniyor ? Özellikle de ülkemiz açısından tabiki.
Kısacası Bilişim Teknolojisi nedir ? Sorusunun anlaşılır bir şekilde cevaplanması
gerekiyor.
Öncelikle şunu belirtmek lazım ki, 'Bilgi Teknolojisi' kelimesi veya terimi aynen
'Bilgisayar' teriminde olduğu gibi Türkçe'mizde yanlış mana ifade etmektedir. Örneğin
Bilgisayar’ın Türkçe’mizdeki manasının Bilgiyi sayan makine olması gerekir, ancak
bilgisayarlar bilgiyi saymaz (Bilgisayarın ne yaptığı daha sonra işlenecektir).
Aynı şekilde Bilginin Teknolojisi olmaz, bilgiyi işlemenin, göstermenin veya kodlamanın
vb teknolojisi olabilir. Keza İngilizce’deki Information Technology'nin karşılığı
Enformasyon Teknolojisidir. Bizim Bilgi Teknolojisi'nin İngilizce karşılığının Knowledge
Teknology olması lazımdır ki İngilizce de böyle bir terim yoktur. Sadece Knowledge
Management terimi vardır ki, bunuda Bilgi Yönetimi olarak tercüme edebiliriz. (Daha
sonraki yazılarımızda Veri, Enformasyon ve Bilgi tanımlarını yaptığımızda burada
söylenenler daha iyi anlaşılacaktır.). Daha önce farklı alanlar olan iletişim (communication),
veri işleme (data processing), yazılım (Software) ve yayıncılık (broadcasting) ve
hatta bilgisayar oyunları gibi alanlar zaman içinde entegre olarak bugün Bilgi Teknolojileri
terimiyle tanımlanmaya başlandığı düşünülürse, bence BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ olarak
ifade edilmelidir. Çünkü, Bilişim kelimesi bilgi, iletişim ve işleme (processing)
kavramlarını içeren ve Türkçe dil yapısına uygun bir kelimedir.
Tarihe baktığımızda, bilgi işlemenin (Information Processing) tüm insanlık yaşamında
ana etmenlerden birisi olduğunu görüyoruz. İnsanlık tarihinde bu güne kadar geliştirilen
tüm bilgi işleyici araçlar ve metotlar daima sınırlı alanlarda kalırken, bugünün
BT elemanları olan, TV, bilgisayar, video, uydu, iletişim hattı, video kamera, robotlar,
işletim sistemleri, Internet, paket programlar ve elektronik devreler veya yongalar
dijital teknoloji üzerinde ses, görüntü ve verileri birlikte işleyebilmektedirler.
Bu ise tarihin hiçbir devrinde görülmemiş ölçüde bir bilgiyi insanın emrine sunmaktadır.
İşte bence, "İNSANIN EMRİNDEKİ BU BİLGİ BİRİKİMİDİR Kİ TOPLUMLARI DEĞİŞTİRİP, DÖNÜŞÜME
UĞRATAN." Yapılan hesaplar göstermektedir ki her 10 yılda insanın emrindeki bilgi
miktarı 2'ye katlanmaktadır. Bunun manası, içinde bulunduğumuz son 10 yılda tüm
insanlık tarihi boyunca toplanıp biriktirilen bilgiden daha fazlası üretilmiş ve
biriktirilmiş demektir.
Bunda en önemli etken, daha 10-15 yıl önceye kadar bir telefon konuşması, bir radyo
ve bir televizyon yayınında bile zaman içinde değişen anolog teknolojiyi rafa kaldıran
sayısal (dijital) teknolojinin oynadığı rol unutulmamalıdır. Çünkü yaklaşık tüm
bilgisayarlar ve diğer bilgi teknolojisi araçları sayısal bilgiyi işleyebilmektedirler.
Zaten Bilgi Teknolojisi denince, söylenmese bile, akla bilgiyi sayısal olarak işleyen
teknolojiler gelmektedir. Örneğin, anolog olarak çalışan 35 mm fotoğraf makineleri
çoğu zaman bir bilgi teknolojisi olarak kabul edilmez, çünkü bilgiyi yani resmi
işleyebilmek için bir aracıya veya prosese ihtiyaç duyar (Karanlık oda). Bu sayısallaşma
makineden makineye olduğu kadar makine insan arası haberleşmeyi, insanla insan arası
haberleşmeden daha kolay hale getirmektedir. Bugün için harfsel, rakamsal, sessel,
görüntüsel bilgi paylaşımını sağlayan bu teknolojilerle bir gün tat, koku ve hatta
hissi bilgilerin depolanıp, işlendikten sonra dağıtılabileceği hayal edilebilmektedir.
Kısaca Bilgi Teknolojisini, "BİLGİNİN ÜRETİLİP DAĞITILMASINI VE DEPOLANMASINI SAĞLAYAN
TEKNOLOJİLERDİR", diye tanımlayabiliriz. Bugün ademoğlunun yani insanın hayatının
geçtiği her alanda bu tanımı içeren işler yapılmaktadır. Birbirimizle haberleşmemizden,
eğlenmemize, eğitimden iş hayatımıza kadar her alanda bu tanıma uyan araç, gereç
ve metotları kullanmaktayız. Bu teknolojiler tarımdan sanayiye, eğitimden servis
hizmetlerine ve hatta sanata kadar tüm sektörleri etkilemektedir. Artık resimler,
filimler, çizgi romanlar vb gibi sanatsal eserler bile bilgisayar ekranında yani
sanal ortamda dizayn edilmektedir. Tüm bunların yanında 6 adet sektör var ki Bilişim
Teknolojileri sektörleri olarak tanımlanmaktadırlar.
1. Eğitim,
2. Araştırma-Geliştirme,
3. İletişim (Telecom hatları, uydu yayınları, bilgi ağları, cep telefonları v.s.),
4. Bilgi işleyen makine üretimi (Bilgisayar, fax, TV, uydu, robotlar, DVD v.s.),
5. Bilgi servisleri (Sigorta, finans, emlakçilik, danışmanlık, veri işleme v.s.),
6. Yazılım (Windows, Internet, Ofis programları, veritabanları, bilgisayar oyunları
vs),
Toplumsal yaşantımıza baktığımızda hayatımızın şu 3 yerde geçtiğini söylenebilir
;
- Yaşadığımız evde,
- Çocuklarımızın okuduğu okulda,
- Çalıştığımız işyerinde.
İşte BT buralardaki davranışlarımızı değiştirip yeniden düzenlemektedir. Öyleyse
BT vasıtasıyla hayatımızın bu yerlerdeki kesitlerinin nasıl değiştiğine bakmak faydalı
olacaktır. Örneğin fax ve modemler, fiber optik komünikasyon hatları ve uydular
aracılığıyla birbirinden binlerce km. uzakta olan bilgisayarları, dolayısıyla buralarda
ayrı ayrı üretilmiş bilgileri birleştirip insanın emrine sunmaktadır. Bugün evimizdeki
bir Bilgisayar ve Internet hattıyla ABD'de NASA araştırma merkez bilgisayarına ulaşabilmekteyiz.
Belkide insanlık tarihinin en büyük icadı olan bilgisayar, Internet, kablosuz bilgi
ağları, video ve video kamerayla birlikte klasik eğitim sistemimizi kökten değiştirmektedir.
Televizyon Açık öğretimle evimize üniversiteyi getirmektedir. Çocuklarımız okul
radyosuyla büyümekte. Daha önceleri sınıf geçme hediyesi olarak istenen bisikleti
bilgisayar çoktan rafa koydu bile. Cep telefonsuz nasıl yaşayabildiğimizi düşünebiliyor
musunuz.
Gene bilgisayar işteki çalışma yöntemlerimizi hızla değiştiriyor, koca koca dosya
dolapları odalarımızdan çıkıp yerini minnacık bilgisayar CD/DVD kutularına terk
ediyor. Word Processör (kelime işlemci) ile sekreterlik mesleği tamamen değişti.
Nerede o eski güm güm vuran daktilolar ve mekanik hesap makinaları. Autocad programı
mühendis ve dizayncılarımızın monitörleri başında gözlerini bozmakla ve yanındaki
plotter'la da kulaklarını deşmekle meşgul.
Robotlar dev fabrikaların montaj hatlarındaki tehlikeli ve çok büyük güç isteyen
işleri bıkmadan ve kolayca yıllardır yapmaktalar. Ne greve çıkarlar ne öğle yemeği
nede servis isterler ve tabi ne de ücret artışı için patronların karşısına dikilirler.
İnsansız fabrikalar teorik planlar üzerinde bile olsa gelmek üzere. Nümerik kontrollü
tezgahlar, JIT (Just-in-time) stok kontrolünü yöneticilerin emrine sundular bile.
Yöneticilik, insan ve teknolojiyi iyi bir harmoni içinde kullanma sanatı haline
geldi. Japon stili yönetim teknikleri olan "Kalite Çemberleri" ve "Çalışma Grupları"yla
yöneticilerimiz çalışanları kontrol etmekten çıkıp, yönlendirme yönüne kayıyor.
O kadar bilgiyle yüklü, insanları artık koyunlar gibi güdemezsiniz değil mi ?
CNN odamıza körfez (IRAK) savaşını anında getirdi. Gözlerimizle binlerce ton bombanın
düşüşünü, düştükleri anı tüm Dünya'yla birlikte izledik. CNN'nin yayınlarına karşı
tüm basın ve yayın kurumları ayağa kalktı. Koca ABD dediğimiz ülkeden İsrail ve
Suudi Arabistan’a, ve tabiki TRT bile CNN yayınlarına sansür uygulamak zorunda kaldı.
Bilişim teknolojisi araçlarıyla demokratik olmak kolay olmasa gerek.
Visa kartımızla dünyanın herhangi bir yerinde alış veriş yapıp, Londra'daki banka
hesabımızdan ödememizi rahatça yapabiliyoruz. Cebimizde, değeri az, tonlarca TL'leri
artık taşımak zorunda değiliz. Banka-matikler artık her sokak başında.
Ayrıca bugün bir "Bilişim Toplumu" haline gelen ABD'deki çalışan kesim incelendiğinde
nüfusunun % 50'sinden fazlasını BT sektöründe istihdam eden ABD'nin yönetimiyle,
nüfusunun yaklaşık % 50'si köylerde tarımcılıkla geçiren TÜRKİYE'nin yönetimleri
farklı olsa gerek diyor insan.
Bunlara daha binlerce örnek verilebilir ve daha yüzlerce farklı sorular sorulabilir.
Ancak BT'nin bu önemine rağmen ilim ve sanayi çevrelerimize baktığımızda ve hatta
dünyada BT'nin sosya-kültürel yapıya olan etkileri üzerine o kadar çok ve doyurucu
araştırmaların olmadığı görülmektedir. Dünyayı önümüzdeki 10-20 yıl içinde global
bir tek ekonomik yapıya dönüştürüp, belki de bu hayattaki son yıllarımızı Dünya
vatandaşı olarak geçirmemize sebep olabilecek bir olgu karşısında, bir şeyler yapmadan
veya öğrenmeden oturmak, sizce ne kadar doğru olur dersiniz ?
Copyright © By Mustafa Çoruh, Öğretim amacıyla yazarın adı
verilerek kullanılabilir. İzin alınmadan hiçbir şekilde basılıp yayınlanamaz ve
satılamaz.
|